Erdem, “Hastanın
boğazına yani nefes borusuna yabancı madde kaçtığında hasta refleks olarak
öksürmeye başlar. Vücudu o parçayı dışarıya atmaya çalışır. Bu gibi durumlarda
hastanın öksürmesine müdahale etmeyeceğiz. Bu kısmi tıkanıklık tam tıkanıklığa
dönüşürse. O zaman biz devreye gireceğiz” dedi.
Tam tıkanıklığı anlamak için
şu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Erdem, “Öncelikle
hastamız öksüremeyecek, nefes alamayacak, konuşamayacak evrensel boğuluyorum
hareketini yapmaya başlayacak, elini boğazına götürecek ve bize boğulduğunu
anlatmaya çalışacak ve can telaşıyla panikleyecek” ifadelerini kullandı.
Hemlich manevrasının nasıl
yapıldığını da anlatan Erdem, şunları söyledi:
“Hemlich manevrası
yapacağımız kişiyi öncelikle sakinleştireceğiz. Sonrasında ayaklarımızı dengeli
bir şekilde yere konumlandıracağız. Hastamızın bir elimizle karın bölgesinden
yakalayacağız. Hastayı bir miktar eğdikten sonra iki kürek kemiği arasına güçlü
olan elimizle güçlü bir şekilde vurup yukarıya doğru süpüreceğiz. Bunu beş kez
yapacağız. Bir, iki, üç, dört ve beş. Eğer ki çıkmazsa bu sefer de karına bası
uygulamasını yapacağız. Bunu yine yere sağlam bir şekilde konumlanıp bir
elimizi bu şekilde yumruk yaptıktan sonra hastanın iman tahtasının altında
bulunan diyafram boşluğuna koyacağız. Diğer elimizle yine güçlü olan elimizde
diğer elimizin üzerine baskı yapacağız ve bu şekilde hastayı kavradıktan sonra
içeriye basıp yukarı şeklinde bası uygulayacağız. Bunu da aynı şekilde beş kez
yapacağız. Bir iki, üç, dört ve beş. Eğer çıkmazsa yine sırta vuruş şeklinde
devam edeceğiz.”
Erdem, hemlich manevrasının
acil durumlarda hayat kurtarabileceğini hatırlatarak, “Hemlich manevrasını
her bireyin öğrenmesi gerekir. Bu sayede, hayat kurtarabiliriz” dedi.